NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
56 - (1668) حدثنا
علي بن حجر
السعدي وأبو
بكر بن أبي
شيبة وزهير بن
حرب. قالوا:
حدثنا
إسماعيل (وهو
ابن علية) عن
أيوب، عن أبي
قلابة، عن أبي
الملهب، عن
عمران بن
حصين؛
أن
رجلا أعتق ستة
مملوكين له
عند موته. لم
يكن له مال
غيرهم. فدعا
بهم إلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
فجزأهم
أثلاثا. ثم
أقرع بينهم.
فأعتق اثنين
وأرق أربعة.
وقال له قولا
شديدا.
[ش
(فجزأهم) هو
بتشديد الزاي
وتخفيفها.
لغتان مشهورتان
ذكرهما ابن
السكيت وغيره.
ومعناه قسمهم.
(ثم
أقرع بينهم)
أي هيأهم
للقرعة على
العتق.
(وأرق
أربعة) أي
أبقى حكم الرق
على أربعة.
(وقال
له قولا
شديدا) معناه
قال في شأنه
قولا شديدا
كراهية لفعله
وتغليظا عليه.
وقد جاء في رواية
أخرى تفسير
هذا القول
الشديد. قال:
لو علمنا ما
صلينا عليه].
{56}
Bize Aliy b. Hucr
Es-Sa'dî ile Ebû Bekir b. Ebi Şeybe ve Züheyr b. Harb rivayet ettiler.
(Dedilerki): Bize İsmail —ki İbni Uleyye'dir— Eyyûb'dan, o da Ebû Kılâbe'den, o
da Ebu'l-Mühelleb'den, o da İmrân b. Husayn'dan naklen rivayet etti ki,
Bir adam ölürken altı
memlûkünü âzâd etmiş. Bunlardan başka malı yokmuş. Bunun üzerine Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) köleleri çağırarak üçte birer olmak üzere taksim
etmiş; sonra aralarında kura çektirerek ikisini âzâd etmiş; dördünü köle olarak
bırakmış. Adam hakkında da ağır söz söylemiş.
57 - (1668) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
حماد. ح
وحدثنا إسحاق
بن إبراهيم
وابن أبي عمر
عن الثقفي.
كلاهما عن
أيوب، بهذا
الإسناد. أما
حماد فحديثه
كرواية ابن
علية. وأما
الثقفي ففي
حديثه: أن
رجلا من
الأنصار أوصى
عند موته
فأعتق ستة مملوكين.
{57}
Bize Kuteybe b. Saîd
rivayet etti. (Dediki): Bize Hammâd rivayet etti. H.
Bize İshak b. İbrahim
ile İbni Ebî Ömer de Sekafî'den rivayet ettiler. Her iki râvi Eyyûb'dan bu
isnâdla rivayette bulunmuşlardır. Hammâd'ın hadîsi, İbni Uleyye'nin rivayeti
gibidir. Sekafî'ye gelince: Onun hadîsinde:
«Ensârdan bir adam
ölürken vasiyyet ederek altı memlûk âzâd eyledi.» cümlesi vardır.
(1668) - وحدثنا
محمد بن منهال
الضرير وأحمد
بن عبدة. قالا:
حدثنا يزيد بن
زريع. حدثنا
هشام بن حسان
عن محمد بن
سرين، عن
عمران بن
حصين، عن
النبي صلى
الله عليه وسلم.
بمثل حديث ابن
علية وحماد.
{…}
Bize Muhammed b. Minhâl Ed-Darîr
ile Ahmed b. Abde de rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Yezîd b. Zürey' rivayet
etü. (Dediki): Hişâm b. Hassan, Muhammed b. Sîrîn'den, o da Imrân b.
Husayn'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen İbni Uleyye ile
Hammâd hadîsi gibi rivayette bulundular.
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in ölen zât hakkında ağır söz söylemesi, onun bu yaptığını
beğenmediği içindir. Rivayetlerin birinde bu ağır konuşma tefsir edilmiş;
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in:
«Bilseydik bunun cenaze
namazını kılmazdık!..» buyurduğu bildirilmiştir. Bundan murâd yalnız kendisinin
iştirak etmek istemediğini beyândır; yoksa namazı hiç kılınmaz demek değildir.
İzah:
Hadis-i şerif «Köle
âzâdı gibi hususâtta kur'aya baş vurulur.» diyen İmam Mâlik, Şafiî, Ahmed b.
Hanbel, İshâk, Davûd-u Zahirî ve İbni Cerîr'in delilleridir. Onlara göre ölüm
döşeğinde olan bir kimse kölelerini âzâd etse yahut bu hususta vasiyette
bulunsa, aralarında kur'a çekilerek üçte biri âzâd olur.
İmam Âzam, Şa'bi,
İbrahim Nehaî, Kaadî Şüreyh, Saîd b. El-Meseyyeb ve Hasan-ı Basrî'ye göre kur'a
caiz değildir. Her köleden söylenen mikdâr âzâd olur; bütünü âzâd olmak köleler
çalışıp kazanmaya sevk edilirler.
Hadîsin Hişam b. Hassan
rivayeti sebebi ile Darekutnî, îmam Müslim'e itirazda bulunmuş: «Söylendiğine
göre bu hadîsin rivayet silsilesindeki Muhammed b. Sîrîn onu Imrân'dan değil,
Hâlid El-Hazzâ'dan dinlemiştir...» demişse de Nevevî bu itirazı reddetmiş ve
şunları söylemiştir: «Bunda ibni Sîrîn'in İmrân'dan işitmediğine dair sarahat
yoktur; işitmediği sabit olsa bile bu, hadîsin sıhhatine dokunmaz; İmam
Müslim'e de bu hususta bir muâhaze teveccüh etmez. Çünkü Müslim onu ancak —açık
olan sahih tarîklerini zikrettikten sonra— mütabaat için getirmiştir...»